Alman iktisatçı Paul F. Langer, dönüşüm, dijital yenilikler ve patika bağımlılıklarına odaklanmaktadır. Speyer’deki Alman İdari Bilimler Üniversitesinde çalışmakta ve burada özel sektör ve kamudaki dijital dönüşüm ve inovasyon üzerine araştırma ve yayınlar yapmaktadır.
Almanya’daki Freiburg Üniversitesinde (Lisans) ve İngiltere’deki St. Andrews Üniversitesinde (Yüksek Lisans) İktisat okudu. Doktora tezi, yazılım pazarlarında satıcı kilitlenmesi üzerinedir. Yıllar içinde Kolombiya, Türkiye, Sırbistan ve Uganda'ya uzun süreli ziyaretleri esnasında çeşitli projeler aracılığıyla uluslararası deneyim kazandı.
Araştırmalarının yanı sıra, eğitim alanın ağırlıklı olmak üzere çeşitli kuruluşlarda aktiftir. Diğerlerinin yanı sıra, European Danube Academy'nin ve DENK GLOBAL'in idari yöneticisidir. Ayrıca, doğal bakım şirketi balmyou GmbH & Co KG ve danışmanlık firması CONCIVIS GmbH'nin kurucusudur ve halen bu şirketlerde yer almaktadır. Girişimleri çoğunlukla küreselleşmenin zorluklarıyla ve özellikle de, ekonominin yeşil dönüşümüyle ilgilidir.
Proje: “Türkiye ve Avrupa’nın Ortak Tabanlı İlkim Politikası Çabaları”
İklim değişikliğini saptayabilmek için ekonomi ve toplum, salınan kadarının doğa tarafından emildiği bir sera gazı emisyonu düzeyine ulaşmalıdır. Değişimin boyutu kesinlikle büyüktür; ancak detaylar çoğu zaman net değildir. Bu nedenle, birçok kişi için somut zorluklar belirsiz kalmaktadır. Bunu akılda tutarak, projem Türkiye’deki mevcut duruma daha fazla görünürlük kazandırmayı amaçlamaktadır. Özellikle, ekonominin ve özel yaşamın çeşitli süreçlerinde iklimle ilgili dışsallıkların ne kadar çok olduğunu ilgi çekici ve kamusal bir ışık altında göstermek istiyorum.
İkinci adımda, geçişin özel maliyetlerini tahmin etmeyi amaçlıyorum. Dışsallıklar buna göre fiyatlandırıldığında, iklime zarar veren uygulamalara yönelik alternatifler cazip hale gelir. Mevcut araştırmalara dayanarak, uyumun rasyonel bir seçim olarak algılanması için Türkiye'de getirilmesi gereken sübvansiyonlar veya emisyon vergileri şeklinde belirli teşvik planlarını belirlemeyi planlıyorum. İklim-nötr bir topluma uyum, ancak güçlü bir katılımla ve nihayetinde, özellikle de yoğun maliyetli uyum süreçleri söz konusu olduğunda, vatandaşların büyük bir kısmının açık inancıyla başarılı olabilir. Bu nedenle, bulgularımı sunmak için etkinlikler ve medya yayınlarını kullanacağım.